5 Ocak 2012

Çocuklarda kreş dönemi

 

Oğluma 8. ayına kadar kendim baktım,çalışmaya başlayınca bakımını annem üstlendi ve çok çok
emek verdi. Tabi oğlum büyüdükçe (2 yaşından sonra) arkadaşla oyun oynamak ister oldu.
Annem her gün parka götürüp sıkılana kadar oynamasına olanak sağladı yada kendisi onunla oturup
oyun oynadı,yoksa bütün vaktini televizyon karşısında geçirmeye başladı. Sıkılıyordu,huysuzluk
yapıyordu.Kreşe gitmesini istiyordum ama bir taraftanda erken olduğunu düşünüyordum,daha yeni 3.
yaşına girmişti, öğrendim ki kreş için 3 yaş uygun bir zamanmış.Çok  kararsız kalıp,gel-git ler
yaşasamda kreşe göndermeye karar verdik.

Kreş seçimi
Yaşadığımız  semtte yakın bütün kreşleri araştırıp bilgi edinmeye başladım.Hep eksik olan beni tatmin
etmeyen birşeyler buluyordum.Sonunda evimize yakın depreme dayanıklı mı bilmem ama bahçe
içinde iki katlı bir bina olan; öğretmenleri ve işletme sahipleri,çalışanları çocuk gelişimi konusunda
eğitimli;sınıfları on kişi; periyodik taramalar yapan doktoru bulunan; günlük beslenme çizelgeleri gıda
mühendisi tarafından hazırlanan(hatta gıda mühendisinin çocuğununda aynı kreşte olması daha da
içimi rahatlattı); dil eğitimi verilen; sosyal ve sayısal zekasını geliştirilecek aktivitelerin yapıldığı;
satranç,drama,piyano derslerinin verildiği ve ticari mantıkla çalışmayan (tabi bunu zamanla anladım)
bir kreş buldum.

Kreşe uyum süreci
Sıra oğlumu kreşe gitmeye hazırlamaya gelmişti.Bütün yaz boyunca kreş nasıl bir yerdir,neler yapılır
anlatmakla,kreşe giden çocuklarla oğlumu bir araya getirmek onlardan dinlemesini sağlamakla geçti
diyebilirim.Kreşe birlikte gidip sınıfları,yemekhanesini,tuvaletini,yatakhanesini bahçesini gezdik;
herşeyin çocuklara göre olması çok hoşuna gitti.Yarım gün gitmesi yeterliydi benim için, sabah
geleceğini öğlen anneannesinin alacağını söyledim.Arkadaşları olacağını,onlarla birlikte oyunlar
oynayıp eğlenceli vakit geçireceğini,sadece çocukların kreşe gidebileceğini anne babaların
alınmadığını anlatmaya çalıştım. Oğlum hazır görünüyordu,herkese "biliyormusun ben oyun okuluna
gideceğim" diyordu.( Bu arada annemi ikna etmek daha zor oldu,o daha bebekti orada
ilgileneceklermiydi,doğru düzgün besleyemezlerdi,ağlarsa iyi davranacaklarmıydı...arkası kesilmeyen
endişelere kapıldı.)
Tatil dönüşü okul yönetimi ile görüşüp bir ay alışması için erken başlattık.İlk günler sabah anneannesi
götürdü, kreşte öğleye kadar bekleyip kameradan izledi (böylece kendisi de duruma alışıyor,
çalışanları gözlemliyor,hem endişelerini gideriyor hemde torununu alıştırmaya çalışıyor :)) Oğlum ara
sıra öğretmeninden izin isteyip anneannesi bekliyor mu diye kontrol etmiş.İlk hafta böyle geçti. Tabi
oğlum bu duruma alışmaya başlayınca anneannesinin artık bekleyemeyceğini,yetişkinlerin okula
alınmadığını hatırlatıp öğlen alacağımızı anlattık.İtiraz etti tabi onu bırakıp almayacağımızı düşündü.
Sabah işe giderken biz bırakmak istedik ama kapıda benden ayrılmak istemedi bir elimi çekip
kurtarıyorum elinden diğerini tutuyor hemen.Bir kaç gün sınıfa kadar götürdüm ağlayan çocuk
görünce oğlumda ağlıyordu.İşe gitmem gerektiğini anneannesinin biraz sonra gelip onu kameradan
izleyeceğini söyledim ikna oldu olmadı,dediğimiz gibi yaptık annem biraz erken gidip orada
beklediğini hissettirdi. Onu bırakmayacağımızı dediğimiz saatlerde alacağımızı anlamışdı artık.
Ama sabahları ayrılma sorunumuz devam ettiği için babasının götürmesine karar verdik. Eşim
götürdüğünde problem olmuyordu.Gün içinde okulu arayıp soruyordum ağlamadığını söylüyorlardı
eve geldiğinde üstünü değiştirirken oğlumu ona hissettirmeden kontrol ediyordum acaba kötü
davranıyor olabilirler mi diye. Ne kadar rahat görünsemde hafiften paranoya yapıyordum, yinede
oğlum anlamasın diye kararlı davranmaya çalışyor geri adım atmıyorduk. Ve ne yaptın bugün nasıl
geçti diye anlatmaya zorlamadık.İki hafta sonunda oğlum sbahları annecim beni giydirimisin okula
gideceğim diye uyanmaya başladı,çok mutluydum kısa sürede,üzülmeden alışmıştı.
Ne olduysa bir ay sonra geceleri uyumak için yatağına yattığında okula gitmek istemediğini,nedenini
sorduğumda iyi davranmadıklarını,çocukların onu ısırdıklarını söylüyordu.Dedim ya giydiriken
vücudunu kontrol ediyorum her gün ısırık izi falan yok, nazlandığını düşündüm pek üstünde
durmadım.Bir kaç gün geçti mızıldanmalar devam ediyor gitmiycem lütfen anne diyor.Yine ısrar
etmeden nedenini sordum okulda yaptıklarını eğlendiğini anlattım.İstemiyor gitmiycem diyor bende
 rahatsız olmaya başladım,ne olduğunu açıklayabilecek yaşta değil ki ne olabilirdi? Neyse yine bir
gece öğretmeninin değiştiğini ve yeni öğretmeni eline yıldız yaparken elini çok acıttığını,artık onu
sevmediğini söyledi.Oğlumu mutsuz eden neden buydu.Bir süre daha devam edince okul yönetimi ile
görüştüm,öğretmen değişikliği her çocuğu etkileyen bir durum bundan haberim yoktu,sınıfının
değiştirilmesini rica ettim.O günden itibaren oğlum çok mutlu,sevinçle heyecanla gidip geliyor.Bazen
okuldan babam alsın,anneannem alsın, sen götür,arabayla gitmeyelim yürüyelim gibi istekleri oldu;
nasıl isterse öyle yaptık.Böyle böyle gidiş geliş saat düzenine alıştı. Sonra orada uyumak istediğini
söyledi yarım günden tam güne çevirdik,daha mutlu olduğunu gördük.
Ve iyi ki geri adım atıp vazgeçmemişiz diyorum,oğlum bir çok şey öğrendi.Herşeyden önce,
paylaşmayı öğrendi.




Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...